Emrehan MUTLU

Sosyal Fobi, Sosyal Anksiyete ve Oyun Bağımlılığı

Sosyal fobi yani sosyal anksiyete bozukluğunun oyun bağımlılığı ile bir bağlantısı var mı? Sorusu sosyal hayattan çekilmiş bireyler için cevaplarını aradıkları sorular arasındadır. Sosyal anlamdaki boyutuna girmeden önce anksiyete ne demek? korku ne demek? bunlardan bahsetmek isterim.

Anksiyete aslında karmaşık bir duygudurum halidir. Normal koşullarda da ortaya çıkabilir anormal koşullarda da. Kendini düşüncede, duyguda ve bedende gösterir. Buna takip çeşitli davranış örüntüleri de gelişir. Uyanıklık artışı, otonomik etkinlik, kendini kötü hissetme olarak vardır. Detaylı anksiyete hakkındaki yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Anksiyete ve korku arasındaki fark nedir? Sosyal fobide anksiyete nasıldır?

Öncelikle anksiyeteyi ontolojik anlamıyla anlamak gerekir. Bu korku ve anksiyete arasındaki farka ışık tutar. Burada deneyimle alakalı bir durum yoktur. Örneğin çok sevdiğiniz bir arkadaşınız doğum gününüzü kutlamadı. Ogün ha geldi ha gelecek mesajı bir dişçinin dolgu yapmadan önce iğneyle yanınıza yaklaşmasıyla gelen korku kadar yoğun değildir. Fakat hiçe sayılmak yüzünden içini kemiren tehdit muhtemelen bütün gün ona eşlik edecektir. Yatağa kadar onunla eşlik edecektir. Belki rüyasında arkadaşının ona doğum günü mesajı attığını görecektir. Oysa korku daha büyük gibi görünse de dişçinin kapısından çıktıktan sonra geçer gider. Aradaki fark anksiyetenin kişinn öz saygısının merkezindeki çekirdeğe ve benlik olarak değer duygusuna darbe indirmesidir.

Korku bireyin varoluşunun dışındadır. Nesneleştirilebilir ve birey onun dışına çıkıp ona bakabilir. Anksiyete ise zamanı bozar. Korku dediğimiz diğer duygulanım ve tepkiler arasında herhangi bir duygulanımdır. Fakat anksiyete varlığın ta kendisine bir tehdittir.

Anksiyetenin varoluşcu kısmını anladığımıza sosyal fobide anksiyete düzeyine geçebiliriz. Peki bu anksiyete sosyal fobisi olan bireye ne yaptırır? Sosyal fobi sosyal anksiyete üzerinde etki etmesiyle beraber oyun bağımlılığını arttırmaktadır. Biraz sonraki başlıkta bunu detaylı inceleyeceğim fakat bu bireyler hayatta nelerden kaçınır biraz bahsetmek isterim.

  • Sosyal fobi sahibi bireyler karşı cinsle etkileşimden yoğun bir şekilde kaçınırlar.
  • Evlenmek istemezler. Düğünlerinde kendilerini düşünmek bile onları rahatsız etmektedir.
  • Yemekhane gibi toplu yemek yenilen yerlerde en arkada oturma ve yemek yeme eğilimi gösterirler.
  • Çok ihtiyacı olmadığı sürece misafirlikte tuvaleti kullanmamayı tercih ederler.
  • Sunum yapacakları günler yoğun karın ağrısı ve stres hissederler. Hatta bu stres onlara bu sunum ödevi vermesiyle başlar. Sunum gününe doğru artar.
  • AVM, kafe gibi yerler onlar için son derece streslidir. Akıllarından yanlış yapacakları, düşecekleri bir şeyler yapabilecekleri geçer.
  • Eleştirilmeye, olumsuz değerlendirilmeye, reddedilmeye karşı aşırı duyarlıdırlar.
  • Kendilerini sosyal ortamda savunmakta güçlük çekerler. Çoğu zaman sosyal ortamda olan bir olayı akşam yatana kadar zihinlerinde keşkeler eşliğinde kurarlar canlandırırlar.

Sosyal fobi nedir? kendiliğinden geçer mi? Psikolog desteği almalı mıyım? Oyun bağımlılığı ile ilişkisi nedir?

Sosyal fobi bir başka deyişle bakılma korkusudur. Sosyal anksiyeteyi arttıran insanların gözlerinin bireyin üzerinde olmasıdır. Ya da olabilme ihtimali. İlginçtir ki bu sadece insana özgü bir özellik değildir. Hemen hemen her hayvan türünde bir çok gözün onları seyretmesi rahatsızlık verir. Bakışın anlamı tanıdık gelmediği durumlarda bu anksiyete artar. Sosyal fobik danışanlar; hayatın içindeki sıradan davranışları (yemek yemek, otobüse binmek, umumi tuvalet kullanma vs. ) gibi durumlarda insanların aşırı bir şekilde kendilerini inceledikleri düşüncesine sahiptirler. Sosyal fobi, sosyal anksiyete bozukluğu en sık rastlanılan ruhsal bozukluklar arasında yer almaktadır.

Sosyal fobi yani sosyal anksiyete bozukluğu oyun bağımlılığı ile çoğu zaman eşlik eder. Aslında karşılıklı olarak birbirlerini etkilerler. Sosyal fobiye sahip birey evden çıkmak istemez. Sosyal ortamın tehlikeli, yorucu hatta çoğu zaman utanç verici tarafları olduğuna inanır. Fakat şurası bir gerçektir: sosyalleşmek insan için ihtiyaçtır. Suyu içmekten korkmak gibi aslında. Buradan baktığımızda sosyal fobi ile oyun bağımlılığı arasındaki ilişkiyi anlamak mümkündür.

Bir ihtiyaç var ve giderilmesi gerekiyor bunu sağlamanın en kolay yolu ise bilgisayarlardan, tabletlerden geçiyor. Burada neden oyun? Dediğinizi duyar gibiyim. Oyun bağımlılığı dışarıdan bakınca üç beş savaşçının belli adamları öldürmesi gibi görünüyor fakat oyun bağımlılığına sahip çocuklarda ve yetişkinlerde bu farklı anlam ifade ediyor. Oyun çocuğa ya da yetişkine oynanan oyuna göre bir prestij veriyor. Hatta online oyunlar sosyalleştiriyor. Yani sosyal ihtiyacı da karşılıyor. Oyundaki küçük gruplar savaş ekipler aidiyet ihtiyacını karşılıyor. Oradaki heyecan günlük hayatta aradığı dopamini fazlasıyla doyururken, arkadaş grupları ile de yalnızlığını gidermiş oluyor. Buranın sanal ortamda olması da aslında anksiyeteyi minimun düzeye düşürüyor. Çünkü birinin gözlerinin içine bakarak konuşmak stres gerektiriyor. Sosyal fobiye sahip bireyler akan olumsuz otomatik düşüncelere oyun bağımlılığına yönelerek böyle bir önlem alabiliyorlar.

Bireyin hayatında önemli zorlayıcı bir hayat deneyimi yoksa sosyal fobi kendiliğinden geçmiyor. Hatta oyun bağımlılığı sonucu sosyal anksiyete artması sebebiyle sosyal fobi artar.

Çözümü var mı?

Sadece oyun bağımlılığı eşlik eden danışanlarımda ona uygun bir plan yaparım. Eğer oyun bağımlılığı sosyal fobi yani sosyal anksiyete bozukluğunun bir sonucu ise temelindeki probleme müdahale etmek gerekir. EMDR yöntemi ve Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemi verim aldığım yaklaşımlar arasındadır.

Psk. Emrehan Mutlu

Suadiye Mah. Bağdat Caddesi No 401 Daire 8

Kadıköy / İstanbul

Otantik Psikoloji

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar
WhatsApp'ı Aç
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhabalar, Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?