Obsesif kompulsif bozukluk üzerine tanımlara bakıldığında APA (Amerika Psikiyatri Birliği) , obsesyon’u kimi zaman zorla ve istemeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler olarak açıklamıştır. Kompulsiyonu ise kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar ya da zihinsel eylemler olarak tanımlamıştır. OKB ise zihinde istem dışı beliren, kişide rahatsızlık ve sıkıntı uyandıran obsesyonlar ile bu obsesyonların ortaya çıkardığı kaygıyı azaltmak için istemli olarak belirli ritüeller şeklinde sergilenen zihinsel ya da davranışsal tepkiler olan kompulsiyonların eşlik ettiği kaygı bozukluğu olarak açıklanmıştır.
Obsesif kompulsif bozukluk, fiziksel ve ruhsal hastalıkların günlük hayatı en çok rahatsız eden olarak sıralandığında 10. sırada gelmektedir. Toplumda bipolarla ve şizofreniden 10 kat daha fazla görülmektedir. Tamamen iyileşme ancak %20 oranında gerçekleşmektedir. İlaç kullanımı %30-%60 arasında düzelmeye yol açar. Bu yüzden uzmanlar OKB tedavisinde alternatif yöntemler aramışlardır (Duman, Bayram ve Demirtaş 2019).
DSM5’de ‘’saplantı ve zorlantı ve ilişkili bozukluklar’’ kümesinde OKB ile beraber beden dismorfik bozukluk, trikotilomani, deri yolma bozukluğu, biriktiricilik bozukluğu yer alır. En yaygın alt tipleri: bulaşma kirlenme obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu; saldırgan, cinsel, dinsel, somatik obsesyonlar ve kontrol etme kompulsiyonu, simetri ile ilgili obsesyonlar ve sayma, kompulsiyonları; biriktirme davranışı, dinsel obsesyonlar ve kompulsiyonlar şeklinde sıralanabilir (Duman, Bayram ve Demirtaş 2019).
Örneğin kirlenme ve hasta olma obsesyonu sahip bir kişi elini defalarca yıkayabilir, duşta saatlerce kalabilir. Dini bir obsesyonu olan biri defalarca abdest alabilir, aklından dini inancına aykırı bir şeyler escort şişli geçirebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk aslında dikkat eksikliği değil dikkat yanlılığı problemidir. OKB bellek problemi değildir, OKB’li hastalarla yapılan çalışmalar belleklerinde herhangi bir problem olmadığını göstermektedir. Fakat kimi çalışmalar da bellek de değişim gözlemlemiştir. Bu konuda eşlik eden depresyonun belleğe olumsuz etkisi olduğu düşünülmektedir. OKB’de yanlı bir dikkat varken yanlı bir bellek de olduğu bazı araştırmalarca bulunmuştur. Bu yanlı taraf kaybı verici durumlara yöneliktir. (Irak, Flament 2007)
Obsesif kompulsif bozuklukta bireysel danışmanlıkta kullanılan teknikler uygulanır. Özellikle de bilişsel davranışçı terapi yaklaşımında yer alan maruz bırakma ve tepkiyi önleme tekniklerinin OKB tedavisinde etkili olduğu ifade edilmektedir. (Cengiz, Peker 2020). Literatürde bilişsel ve davranışçı ekolün yöntemlerini reddeden OKB’li bir danışan için farkındalık temelli yaklaşım uygulanmıştır. Patel, Carmody bu yaklaşımı OKB için uyarlamış ve danışana uygulamıştır. Çalışma sonunda testlerde anlamlı bir düşüş olduğu ortaya çıkmıştır. (Karaca ve diğerleri 2020).